Günümüzün en değerli madeni “Veri” şüphesiz geleceğin en değerli mücevheri olacak. Şirketlerin varlığının temeli olan bu verilerin gerektiğinde hızlı ulaşılabilir olması, bütünlüğünün korunarak güvenli bir ortamda saklanması oldukça önemli.
Her geçen gün logaritmik olarak artan verilerin işlenmesi ve saklanması için veri depolama sistemlerinin Bilgi Teknolojileri (BT) altyapılarında önemli bir yeri bulunmaktadır.
Bu yazı dizimizde Veri Depolama Sistemleri’ne yönelik aşağıdaki konu başlıklarını inceleyeceğiz.
- Veri depolama alanındaki yeni teknolojiler ve çözümler.
- Verinin iş süreçlerine dahil edilmesi konusundaki veri depolama çözümleri hangi noktada?
- Artan veri karşısında veri depolama çözümlerinin önümüzdeki 10 yılı nasıl görünüyor?
- Veri depolama yönetimindeki en büyük zorluklar nelerdir ve bu zorluklarla nasıl başa çıkılır?
- Veri depolama çözümlerindeki güvenlik endişeleri ve bu endişeleri nasıl ele alınır?
- Veri depolama çözümlerinin veri kurtarma ve yedekleme işlemlerine olan etkisi nedir?
- Veri depolama çözümlerinin performansı nasıl artırılabilir ve bu çözümlerden maksimum verimlilik nasıl elde edilir?
- Veri depolama sistemi seçerken nelere dikkat edilmelidir?
- Veri depolamada maliyetin önemi kurumlar için nedir?
Veri depolama alanındaki yeni teknolojiler ve çözümler
Kaynak: Domo Data Never Sleep 10• Nisan 2022 itibariyle, internet kullanımı dünya nüfusunun %63’üne ulaşarak yaklaşık 5 milyar internet kullanıcısı bulunmaktadır. (Statista).
• 2022 yılı itibariyle, dünya genelinde üretilen yaklaşık 97 Zettabayt veri miktarının 2025 yılında yaklaşık 181 Zettabayta ulaşması bekleniyor (Statista). (1,8 Zettabaytlık veri hacmi yaklaşık 200 milyar adet yüksek çözünürlüklü uzun metrajlı filme denk gelmektedir.)
Görüldüğü üzere her geçen gün logaritmik olarak artan bu verileri depolamak oldukça kritik ve önemli bir iş. Bu aşamada imdadımıza sürekli gelişen veri depolama teknolojileri yetişiyor. Kurumsal veri depolama sistemleri gelişiminde yeni trendlere bakalım.
1. DNA veri depolama
DNA, veri depolama ortamı olarak kullanıldığında, geleneksel depolama mimarisine göre çok daha yüksek kapasiteli ve daha esnek bir depolama ortamı vaat ediyor. DNA depolama, bilgileri doğrudan DNA moleküllerine arşivleyerek moleküler düzeyde veri depolamaya olanak tanır.
Eski bir Gartner analisti olan Nick Heudecker, “DNA tabanlı veri depolamanın avantajları yoğunluğu ve kararlılığıdır” diyor. Ancak, UV DNA’yı bozduğu için medyanın güneşte bırakılmaması gerektiğini belirtiyor.
“Bir gram DNA yaklaşık 215 petabayt veriyi minimum 500 yıllık bir ömürle depolayabilir.”
Ancak bunun uzun vadeli bir trend olduğunu unutmamak gerekir. DNA depolama hızla ilerlerken, DNA medyasının bir süre daha yaygınlaşması beklenmiyor. Şu anda DNA depolama kullanılabilirliği için kesin bir zaman çizelgesi yok, ancak bazı iyimserler on yılın sonunda ticari olarak kullanılabilir hale gelmesini umuyor.
Heudecker, “Mevcut DNA dizileme ve sentez teknolojileri, geleneksel [depolama] altyapısıyla rekabet edemeyecek kadar pahalı ve yavaş” diyor. Erişim gecikmesi hala yüksek, şu anda saniyede kilobitlik maksimum yazma verimiyle dakikalar ila saatlerle ölçülüyor. “Teyp arşivleme ile rekabet edebilecek bir DNA sürücüsü saniyede gigabit yazma hızını desteklemelidir” diye belirtiyor. Bu hıza ulaşmak için DNA sentezinin, yani yazma işleminin altı kat daha hızlı olması gerekiyor. Okuma süreci olan DNA dizileme ise iki ila üç kat daha hızlı hale gelmelidir.
Erişim gecikmesi ve verim zorlukları başarıyla çözülebilse bile, aşılması gereken yüksek bir maliyet engeli var. Heudecker, “Teyp depolama ortamının terabayt başına maliyeti kabaca 16 ila 20 dolar arasında” diyor. DNA sentezi ve dizileme maliyetleri ise terabayt başına 800 milyon dolar civarında seyrediyor.
Bu konuda daha çok bilgi almak için Microsoft’un bu konuda geliştirmeye çalıştığı teknoloji ile ilgili gelişmeleri anlatan videoyu izleyebilirsiniz.
2. Veri depolama güvenliği
Tüm kurumlar ağ güvenliğine büyük önem veriyor, ancak birçoğu hem duran hem de hareket halindeki verilerini tam olarak güvence altına almayı ihmal ediyor. Günümüzde birçok kuruluş, veri depolarını şirket içi veri merkezleri ile genel veya özel bulut ortamları arasında paylaşıyor. Fidye yazılım çağında, büyük bir ihlal durumunda veri kopyalarına erişilememesi için hava boşluklu (Air-Gap) veri yedekleri oluşturmaya yatırım yapmak oldukça önem taşıyor. Air-Gap, herhangi bir ağa bağlı olmayan bağımsız bir bilgisayar kullanmak anlamına geliyor.
Kurumlar artan siber saldırıların da etkisiyle, yıllar önce özellikle finans sektörü tarafından büyük ilgi gören bir kez yaz, çok kez oku (WORM) arşivleme teknolojisi, artık sağlık ve diğer çeşitli alanlardaki kuruluşlar tarafından veri değişikliğini önlemek için tekrar popüler hale geliyor.
Ayrıca kurumsal veri depolama sistemleri üreticilerinin veri korumaya yönelik teknolojilerinin de aranan özellikler arasında yer aldığını belirtmek gerekir. Özellikle ransomware saldırısına karşın korumalı veri alanı görüntü kopyalama özelliği (immutable snapshot) mutlaka bulunması ve kullanılması gerekli bir özellik.
Veri depolama sistemlerine erişen sistem yöneticilerinin mutlaka çok faktörlü erişim metodu ile desteklenmiş sıfır güven ağ erişimi (ZTNA) üzerinden veri depolama sistemlerine erişmelerini sağlanması oldukça önemli. Yetkili kullanıcıların erişim bilgilerinin ele geçirilerek yapılan ransomware saldırılarının oranı oldukça yüksek.
3. SSD veri azaltma
Veri azaltma, veri depolamak için gereken kapasite miktarını azaltma işlemidir. Bu teknoloji depolama verimliliğini artırabilir ve maliyetleri düşürebilir. Sıkıştırma ve veri tekilleştirme gibi veri azaltma teknikleri birçok depolama sistemi türüne uygulanmıştır ancak henüz katı hal sürücüleri (SSD) için yaygın olarak kullanılmamaktadır.
Güvenilirliği sağlamak için sıkıştırmanın kayıpsız olması gerekir ki bu da SSD üreticilerini zorlayan bir faktördür. All-flash dizi depolama üreticilerinin çoğunun hat içi sıkıştırma seçenekleri var, ancak teknoloji genellikle depolama satıcısına özel. SSD satıcıları mümkün olan en düşük fiyatla maksimum kapasite sunmaya çalıştıkça bu durumun yakın gelecekte düzeleceği öngörülüyor.
Ayrıca SSD satıcıları, sıkıştırmanın ötesinde daha yüksek okuma ve yazma hızları da dahil olmak üzere bant genişliği iyileştirmeleri için PCI-Express 4.0 spesifikasyonuna bakmaktadır.
4. Daha derin genel bulut içgörüleri
Kurumsal uygulama ortamının tamamında veri kullanımının haritalanması ve modellenmesi, genel buluttaki depolamadan nihai olarak nasıl yararlanılacağını anlamak için kritik öneme sahiptir.
Genel bulut depolama çözümlerinin tipik olarak giriş ve çıkışın yanı sıra bölgeler ve bölgeler arasındaki veri geçişi için ücret talep etmesi nedeniyle, veri hareketinin derecesini tahmin edebilmenin genel depolama maliyetlerini ve etkinliğini yönetmek kritik önem taşıyor. Şirket içi veri merkezleri ile genel bulut veri depolaması arasında öngörülemeyen trafikler, gecikme nedeniyle performans sorunları yaratabilir. Birbirine bağımlı uygulamalar genel bulut ve şirket içi ortamlar arasında bölünmeden önce bunun etkilerini tam olarak anlamak gerekiyor. Veri depolama sistemi üreticileri bu kapsamda analitik yeteneklerini artırıyor.
5. Nesne depolama
Depolama dünyası, veritabanları, analitik, veri gölleri, yapay zeka ve makine dili teknolojileri gibi buluta özgü uygulamaların teşvik ettiği bir değişimden geçiyor. Bu uygulamalar nesne depolamanın birincil depolama olarak benimsenmesini sağlıyor.
Günümüzde üç ana depolama türü mevcuttur: nesne, blok ve dosya. Nesne depolama, exabyte ölçeğinde düşük maliyet ve yüksek performans sunan tek depolama türüdür. Özellikle IoT ortamlarından toplanan yüksek hacimli verilerin depolanması, raporlama ve analitik gibi en önemli iler için nesne tabanlı depolama sistemleri öne çıkıyor.
Nesne depolamanın 2000’li yılların başından beri yaygın olarak kullanılmasına rağmen, NVMe SSD performans iyileştirmeleri ve önemli fiyat düşüşleri ile hibrit depolama sistemleri içerisinde nesne depolama kullanımı artmıştır.
Performans artık nesne depolamanın bir dezavantajı değil. Önceleri nesne depolama, verileri bulurken dosya veya blok yaklaşımlarından daha yavaş olma eğilimindeydi. Artık böyle bir durum söz konusu değil. Yüksek performanslı meta veri veritabanları, veritabanı motorları ve NVMe SSD’lerin, veritabanları gibi çok aktif yapılandırılmış içerik uygulamaları için gereken performansı sağlıyor.
6. Değiştirilemez yedekler
Değiştirilemez yedekleme (Immutable Backup) teknolojisi, başta finans ve hukuk kuruluşları olmak üzere giderek artan sayıda işletmenin ilgisini çekiyor ve bunun çok iyi bir nedeni var. Değiştirilemez yedekleme, verilerin sabit, değiştirilemez ve asla silinemez, şifrelenemez veya değiştirilemez olmasını sağlayan bir veri koruma yöntemidir.
Değiştirilemez veri depolama disk ve SSD depolama sistemlerine uygulanabilir. Değiştirilemez veri depolama kolay ve kullanışlıdır. Değiştirilemez yedeklemeler, her türlü silme veya değişiklikten yüzde yüz korunmanın tek yoludur. Tehditlerin sürekli geliştiği ve giderek arttığı bir ortamında, değiştirilemez yedekler savunmanın son hattıdır.
ITSS olarak sizlere nasıl yardımcı olabiliriz?
ITSS olarak otuz yılın üzerinde tecrübeli uzmanlarımız ile 400’den fazla sözleşmeli müşterimizde 600’den fazla marka bağımsız veri depolama sistemlerine 7×24 parça dahil bakım hizmeti sunuyoruz.
- Veri depolama sistemleri analizi, sağlık taraması ve raporlaması
- Veri depolama sistemleri kapasite artışı
- Eski veri depolama sisteminin yenisi ile değiştirilmesi
- Veri depolama sistemleri düşük performanslı disklerin yüksek performanslı disklerle değiştirilmesi
- Kısa ya da uzun süreli veri depolama sistemleri kiralama hizmeti
- Kapasite bazlı veri depolama hizmeti
Konularında sizlere yardımcı olabiliriz. Daha detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz…